Bugün takımlarınızı iyi tutan Antalya escort kızlarla yaşayacağınız maç keyfinden, yarı esprili bir başlık atarak bahsetmek istiyorum. Şimdi belki bu konunun esprisi acaba nasıl olacak diye düşünen bir sürü andaval olacak! Şöyle anlatayım! Ben size aslında kendi fanatikliğimi anlatacağım, siz de bunu okuyor olacaksınız. Öncelikle şunu bilin beyler bayanlar, ben hasta bir Çarşı taraftarıyım. Bunu deyince hangi takımlı olduğumu anlamış olmanız gerekir. Dün skoru belli olmayacak dedikleri bir maça çıktık. Oynadığımız takım bu güne kadar, kendi iç sahasında hiç yenilmemiş. Tabi her şeyin bir ilki vardır, o ilkleri de genelde biz yaparız arkadaşlar. Fena maç olmadı o kesin, biraz da hakem abi sağ olsun, bütün haklarını bizden yana kullandı sanki. Genelde bütün oyunlar bizim üzerimize oynanır, pek alışkın değiliz hakemlerin bizden yana duruş sergilemesine, bu abi dün artık kafasına bir şey düştü galiba, nasıl olduysa bize pek dokunmadı. Valla çok teşekkür ederim, ne deyim! Gerçi hakem olmasa da biz o maçı söke söke alırdık. Çünkü kaybedecek hiç bir şeyimiz olmayınca, biz maçlara çok rahat ve tasasız çıkıp oynuyoruz. Biz çok kaliteli top oynayan, seyir zevki yüksek maçlar yapan, hangi takımın taraftarı izlerse izlesin keyif alacağı bir oyun sistemine sahibiz. Yaşlı kurt da takımın başına tekrar gelince, sistem hızlı bir şekilde eski haline dönmeye, futbolcular ve taraftar ruhunu yeniden bulmaya başladı, bu durum beni çok mutlu ediyor. Bir dönem takımın başında olan beden hocası, davar çobanı yüzünden resmen futboldan soğumuştum. Allahtan çok uzun sürmedi bu İsmail terörü. Neredeyse maç günlerine lanet okuyacak hale gelmiştik ama çok şükür geldi geçti, geride kaldı o günler. Şimdi benim kadar körü körüne, hastalık derecesinde takımına bağlı insanlar için, oynanılan futbol maçları, alt tarafı bir müsabaka olmaktan, çok daha fazlası. Buna sonuna kadar emin olabilirsiniz. Aman be! Ne takıyorsun, alt tarafı bir maç diyen dangalakların, beni anlaması neredeyse imkansız. Beni ancak kim anlar? Bu yazımı okuyan insanların içinde, hangi takımı desteklerse desteklesin, böyle derin bir aşkla ve sevgiyle bağlılık duygusu hisseden, maç günü kalbi duracak gibi olan bir taraftar varsa, işte sadece onlar anlar. Taraftar olmayla, fanatik olmayı karıştırmayın lütfen. Örneğin Beşiktaş, benim dünüm, bu günüm ve öldüğüm güne kadar yarınım. Hayatımda çekirdek ailem hariç her şey değişir! Sevgili mi, ayrılırsın! Koca mı boşanırsın! Arkadaş mı kavga eder küser, kopar gidersin. Meslek mi? Yarın başka iş yapmaya karar verirsin, değişir olur biter. Ama takım öyle mi? Olmazsa olmaz! Benim çekirdek ailemin bir parçası, asla değişmez! Vazgeçilmez! Benim gibi düşünen binlerce insan var bu ülkede. O statlar neden hınca hınç dolu sizce? Sadece ben böyle körü körüne bağlı olamam değil mi. Bir de bu durum genelde babadan oğula geçer ama, babamdan bana, yani kızına geçmiş. Benden de kat kat fazlasıyla kızıma geçti. Bu işler böyle beyler bayanlar. Gerçi hür irademle takımımı seçtim. Babam başka takımlı bile olsa ben yine Çarşı derdim. Ölene kadar da böyle demeye devam edeceğim. Ölmek var, yine de dönmek yok! Bir gün hepiniz Beşiktaş ‘lı olacaksınız. Ben göremesem de, gören birileri olur elbet. Bu nedenle, ne kadar erken olursanız, o kadar iyi.